top of page

Çalışma Alanlarımız:

ANAYASA MAHKEMESİ’NE VE A.İ.H.M’NE BİREYSEL BAŞVURU

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru, Türkiye'de anayasal hakların korunması ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi durumunda hukuki bir çözüm yolu sunar. Bu mekanizma, bireylerin, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınmış haklarının kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan başvurmasına olanak tanır. Bu süreç, bireylerin ulusal mahkemelerdeki tüm yasal yolları tükettikten sonra, son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasına imkan tanıyarak, Türkiye'nin insan hakları alanındaki taahhütlerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bireysel başvuruda başvuru konusu, kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen temel hak ve özgürlükler olup, bu yolun açılmasıyla birlikte, bireylerin anayasal hak arama özgürlüğü önemli ölçüde genişlemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları incelemesi, hem yargısal denetim mekanizmalarını güçlendirir hem de bireylerin hak arama süreçlerine katılımını artırır. Böylece, bireysel başvuru yoluyla, anayasal düzenin korunması ve bireylerin haklarının etkin bir şekilde savunulması hedeflenmektedir.

 

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurunun kabul edilmemesi ya da iç hukuk yollarının artık etkisiz kalması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru yapılmasının temel nedeni, bireylerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde (AİHS) tanımlanan haklarının ihlal edildiğini iddia etmeleri durumunda, ulusal mahkemelerde çözüm bulamamış olmalarıdır. AİHM, bireylerin son çare olarak başvurabilecekleri bir yargı merciidir ve bu özelliğiyle, insan haklarının korunmasında kritik bir rol oynar. Mahkeme, Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetler ve bireysel başvurular yoluyla, insan hakları ihlallerine ilişkin bağımsız ve tarafsız bir inceleme sağlar. AİHM'e başvuru, bireyler için adalet arayışında önemli bir araçtır ve devletler üzerinde, insan haklarına saygı gösterme ve ihlalleri önleme yönünde bir baskı unsuru oluşturur. Ayrıca, AİHM kararları, insan hakları hukukunun gelişimine katkıda bulunur ve ulusal yargı sistemlerinin iyileştirilmesi için bir referans noktası teşkil eder. Bireysel başvurular, aynı zamanda, devletlerin insan haklarına ilişkin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki iradelerini de test eder. Bu bağlamda, AİHM'nin bireysel başvurulara açık olması, insan haklarının korunmasında etkili bir uluslararası mekanizma olarak işlev görmesini sağlar.

 

Türkiye'de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süreci, 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesi uyarınca, bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Süre aşımı durumunda, başvurucunun mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazereti varsa, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde başvuru yapma hakkı bulunmaktadır.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru için ise, iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından dört ay içinde başvurulması gerekmektedir. Bu süre, 1 Ağustos 2021 tarihinde yürürlüğe giren 15 No'lu Ek Protokol ile 1 Şubat 2022'den itibaren geçerli olmaz üzere altı aydan dört aya indirilmiştir. AİHM başvurusu, Mahkemenin resmi internet sitesinde yer alan Bireysel Başvuru Formu kullanılarak yapılır ve usulüne uygun doldurulması zorunludur. Başvurunun kabul edilebilirliği, başvuru formunun doğru doldurulup doldurulmadığına ve tüm gerekli belgelerin sunulup sunulmadığına göre değerlendirilir. AİHM'e başvuru yapma hakkı, bireyler, özel hukuk tüzel kişileri ve hükümet dışı örgütler gibi çeşitli aktörler tarafından kullanılabilir.

Ancak, gerek Anayasa Mahkemesi'ne gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru süreci, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık bir işlemdir ve başvurunun bir avukat aracılığıyla yapılması, sürecin daha etkin ve doğru yürütülmesini sağlayabilir. Her iki mahkemeye başvuru sürecinde de, başvurucuların haklarının ihlal edildiğini düşündükleri konuları detaylı bir şekilde açıklamaları ve ilgili kanıtları sunmaları önemlidir. Bu süreçler, bireylerin hak arama özgürlüğünü kullanmaları ve ulusal veya uluslararası düzeyde adalet arayışlarında bulunmaları için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle bu süreçte avukat desteği, başvurunun usulüne uygun ve etkili bir şekilde yapılmasını sağlar. Avukatlar, başvuru dosyasını hazırlarken gerekli hukuki belgeleri doğru bir şekilde düzenler ve sürecin her aşamasında mahkeme karşısında başvurucunun haklarını en iyi şekilde savunarak, adil bir yargılanma şansını artırır.

bottom of page